Fransa’daki 14 Temmuz Ulusal Gün kutlamalarında meydana gelen terör saldırısından sonra gözler tekrar terör örgütü İŞİD’e çevrilirken,terör saldırısında kullandığı yöntemde yeni bir tartışma konusu oldu.
İstanbul Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Fransa’daki terör saldırısıyla ve İŞİD’in saldırıda kullandığı yöntem ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
İŞİD’in son zamanlarda Suriye ve Irak’ta ciddi bir şekilde baskı altında olduğunu belirten Prof. Dr. Aydın, “Son dönemde Türkiye’den geçişlerde de sıkıntı yaşıyorlar; oda kesildi. Kamyon ile yapılan saldırının, sıkışıp zor durumda kaldıkça bütün dünyada operasyon yapıp, herkese zarar verebileceğini göstermek üzere planlanmış bir yöntem olduğunu düşünüyorum” dedi.
Uluslararası alanda tüm devletlerin büyük bir işbirliği yaparak İŞİD’in, Irak ve Suriye’deki kökünün tamamen kazınması ve merkezinin yok edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Aydın,aksi halde bu tür saldırıların sürüp gidecekmiş gibi gözüktüğünü söyledi.
Nice'te kalabalığın içerisine giren bir kamyon 10'u çocuk 84 kişiyi ezerek öldürdü. Saldırgan polis tarafından vurularak etkisiz hale getirildi. Üç gün yas ilan edilen ülkede güvenliği asker sağlayacak.
“Terör, yaşam tarzımızı tehdit eden yapıya dönüştü”
“Şuana kadar hiç olmamış, son birkaç saldırıda gördüğümüz normalde bir adli suçlarda araç olan unsurları teröre hizmet edecek şekilde kullanmaya başladılar” diyen Prof. Dr. Aydın, “Örneğin herhangi bir şehirde bir otobüsün freni boşalabilir ya da şoför uyuya kalabilir veya çıldırmış olabilir;kalabalığın arasına dalarak insanları öldürebilir. Ama bu trafik kazasıdır ya da cinayettir. Fakat orada aracı kullanan kişi bunu terör amaçlı belli bir hedefe yönelik yapınca çok farklı sansasyonel sonuçlar ortaya çıkıyor. Brüksel ve İstanbul’daki saldırılar bunun örnekleriydi; dün Nice’de yapılan saldırı da benzer bir örneği. Bu yöntem, terörü günlük hayatımızın içine sokmakta, ortalama vatandaşın yaşam tarzınıher an ve her yerde tehdit eden bir yapıya dönüştürmektedir”.
“İŞİD,Hibrit tehditler oluşturdu”
Bu son dönemdeki saldırıların farklı bir tür teröre işaret ettiğinin altını çizen Prof. Dr. Aydın sözlerine şöyle devam etti;
“Bunun arkasında İŞİD bağlantısı olduğu anlaşıyor, geleneksel bildiğimiz terörden çok farklı bir yapı ortaya çıkmış gibi gözüküyor. Geldiğimiz noktaya bakınca sadece terör ya da terörist diyerek geçip bırakamayacağımız farklı bir durum var. Eskiden beri terör ve terörist kavramları tartışılırdı,günümüzde kullanılan araçlarla bu daha da karmaşık bir hal aldı. Zaten El-Kaide’yle birlikte ortaya çıkan ‘yeni terör’diye bir kavram vardı. Şimdi İŞİD bu yapıları da tamamen değiştiriyor. İŞİD’e baktığımızda bildiğimiz klasik terör araçlarını kullanıyor,örneğin bombalı araç veya canlı bomba eylemleri gibi. İkincisi El-Kaide benzeri bir ağ yapılanmasına sahipler ve dünya çapında sempatizanları ile birbiriyle ilişkisi olmayan hücre yapılanmaları var. Üçüncüsü bir devlet gibi davranabiliyorlar; özellikle Suriye ve Irak’tabelirli bir toprak parçası üstünde kendi orduları, güvenlik güçleri var ve bunlarla diğer ordularla savaşa giriyorlar. Ayrıca son iki yıldır özellikle NATO çerçevesinde çok tartışılan “Hibrit tehditler” kavramına uygun olacak şekilde örtülü savaş araçlarını kullanabiliyor, örneğin internet yayıncılığı ve gazete-dergi çıkartarak tüm dünyada propaganda mücadelesi yürütüyorlar ve bunlarla kendilerine yakın insanların duygularını etkilemeye çalışıyorlar. Şimdi son olaylarda gördüğümüz üzere, tüm bunlara günlük hayatın içinden unsurları alıp ölümcül tehdide dönüştürmek yoluyla ve fazla karmaşık bir yapıya ihtiyaç duymayan yeni ve farklı bir saldırı yöntemi geliştirmiş durumdalar.”
“Hedef Fransa’ydı, temsilcilikler önlem olarak kapatıldı”
Fransa’nın, Türkiye’deki Konsolosluk ve Büyükelçiliklerini kapatmasından bir gün sonra saldırının olmasının genel anlamda Fransa’ya yönelik bir saldırı olacağı ciddi bir istihbarat bilgisinin varlığına işaret ettiğini söyleyen Prof. Dr. Aydın, “Zaten açıklama yapıldı, anladığımız kadarıyla o istihbarat sadece Türkiye’ye yönelik istihbarat değil, genel olarak dünya çapında Fransa’ya ve onunla bağlantılı yapılara yönelik bir saldırı olabileceği istihbaratıydı. Bunun yeterince ciddi olduğunu düşündükleri anlaşılıyor. Bu saldırıda gerçekleşince benim anladığım bu sefer temel hedef Fransa’ydı; Türkiye’deki temsilcilikleri önlem olarak kapatıldı” diye konuştu.
“Bu tür eylemleri tam anlamıyla engellemek imkânsız”
“Araçtaki kurşun izlerine bakınca kutlamalarda belli bir güvenlik önlemi aldığı, ancak tehdidin tespiti, karşılık verilmesi ve aracın durdurulmasının, sürecin hızı ve karmaşası içinde zaman aldığı anlaşılıyor” diyen Prof. Dr. Aydın,“Güvenlik önlemi olarak bölgede bulunan polislerin araç insanların arasına daldığında muhtemelen ilk etapta ne olduğunu anlamadıklarını, bunun örneğin kazaen freni boşalmış bir araç olmayıp, durdurulması gereken bir tehdit olduğu anlaşılınca da ateş etmeye başladıklarını ve bunun da vakit aldığını düşünüyorum. Ama buradaki esas mesele bu tür hiç beklenmeyen bir eylemi tespit etmek ve engellemek neredeyse imkânsızdır” dedi.
“Ülkeler güvenlik önlemleri artırıp, istihbaratlarını güçlendirecekler”
Son dönemde yaşananların bir sonucu olarak tüm dünyada daha fazla güvenlik devletine dönüş olacağını ifade eden Prof. Dr. Aydın,“Bütün devletler çok daha fazla güvenlik önlemleri ve polisiye tedbirler alacaklar; istihbaratlarını güçlendirmeye çalışacaklar. İŞİD’in bu eylem türüne geçmesinde belki büyük miktarda patlayıcı maddelerin ülkelere sokulamıyor olması da vardır. Artık daha önce hiç dikkat çekmemiş, terör örgütüyle bağlantısı tespit edilmemiş bireyleri hiç beklenmedik eylemler için kullanmaya başladılar. Bunlar herhangi bir yerde rahatlıkla bir aracı kaçırabilir, sonra insanların arasına rahatlıkla dalıp, çok sayıda insanın ölümüne neden olabilir. Artık bu tür eylemler öngörülerek, bunlara karşı mutlaka bir takım önlemler alınacaktır; fakat karşımızda hızla evrilen ve sürekli yöntem değiştiren bir yapılanma var; o nedenle tam anlamıylasonlandırmak mümkün gözükmüyor” açıklamalarında bulundu.
“Saldırının olumlanacak hiçbir tarafı yok, ölen sivil insanlar”
“Terör, ülke, din, ırk farkı tanımıyor; bunlar şu anda her ülkede yaşanıyor”diyen Prof. Dr. Aydın, “Burada olursa kötü, orada olursa iyi gibi kavram söz konusu değil.Sonuçta ölen insanlar hiçbir şekilde bu işlere bulaşmamış, hiç haberdar olmayan masum siviller. O yüzden bunun hiçbir şekilde olumlanabilecek bir tarafının olmadığını söylemek lazım” diye konuştu.
Bu röportaj 15 Temmuz 2016 tarihinde İhlas Haber Ajansı internet sitesinde yayımlanmıştır.